Nesilden nesle itinayla aktardigimiz, grisi hayatimiza düsen bir bulutla doguyoruz sanki. Üstelik o bulut yillar gectikce büyüyor, bozuluyor, yayiliyor ve isigin hayatimizi aydinlatmasini önlüyor. Sonunda pesimizden ayrilmayan canavarlarimiz gölgemizin yerini aliyor.
En berrak anilari kadar canli, en büyük kayiplari kadar can yakici bir karabasanin icinde buluyordu Asli her gece kendisini. Üstelik bu durum gündüzlerini de yasanmaz hale getiriyordu. O kabus, bir yabanci tarafindan istila edildigindeyse rüya ile gercek arasindaki duvar yikildi ve hayati icinden cikilmaz bir hal aldi.
Yüzyillari asan bir gizem, o gizem kadar yasli bir cellat ve ölümün esiginde yolunu bulmaya calisan iki insan...
Gölge Isigi Bekler, fantezi ve gerilim ile harmanlanmis bir bilimkurgu ve temponun hic düsmedigi bir macera vaat ediyor.
-Daha önce tanik olmadigimiz bir hayal gücü ve hikaye anlatma becerisiyle karsi karsiyayiz. Cevliklinin metnini okudugunuzda gerceklestiremediginiz potansiyelinize ya da köhne bir cografyada yitip giden yillariniza vahlarken bulabilirsiniz kendinizi. Ben öyle yaptim. Halbuki biraz dikkat kesilirseniz, okura henüz calinmadik kapilari acan anahtarlar sundugunu fark edersiniz. Sözcükleriyle gecmis ve gelecek arasinda köprü kuran bir yazar, o. Tüm dünyalari ve hatta kainattaki varolus mantigimizi sorgulayan bir dili var. Gittikce daralan bakis acilarimiza taptaze bir nefes olmayi basariyor. Kahramanlarinin aksiyon dolu serüveni basimizi döndürse de bilim felsefesinden siyasi tarihe bircok alanda sorular üretmemize imkan taniyor. Hikayesinin devamini sabirsizlikla bekliyorum.
Feride Cetin