Sanat ile toplum insanda cakisir. Eger degistirilmesi gereken bir toplum varsa onu degistirecek olan sanat degil, insandir. Eger toplum sanati teslim alabiliyorsa, aslinda teslim olan sanat degildir, fakat insandir. Sanat yalnizca insana yanlis bütün icinde biraz daha genis bir alan saglamanin bir aracidir. Tikelin genel icinde varolmaktan baska bir secenegi, gidecegi baska bir yer yoktur. Frankfurt Okulunun temel bir savi, sanatin tikele, genel icinde sinirli da olsa belli bir özerklik saglayabilecegidir. Insanin ütopyasini, umudunu, düslerini saklayabilecegi bir alandir sanat; hepsi o kadar. Kuskusuz, bu da az sey degildir. Cünkü sanat, somut olmayanin alani olarak, genelin tikel üzerindeki egemenliginin olasi en zayif anini da temsil eder. Bu egemenligin en zayif oldugu nokta, umudun yeserecegi en verimli yerdir. Sanat, insanin yanlis bütüne karsi en güclü oldugu alandir.
Besim F. Dellaloglu