Urla, tarih boyunca cevre etkenleri ile, dogal afetlerle, hastaliklarla, ekonomik baskilarla, savaslarla, anlasmalarla bicimlenen bir Akdeniz kasabasi oldu. Akdeniz onu evirmis ce-virmis, anasi olmus; havzasinda gelisen siyasi, ekonomik her olay onu dogrudan yada do-layli etkilemis. Akdenizin diger yarimada kasabalari nelerden etkilendiyse Urla da ayni olaylarla bogusmus. Büyük bir bütünün kücük bir parcasi olmasina karsin, yasamini bi-cimlendiren cografyasinin bereketli topraklari üzerinde üzüm baglari, zeytin agaclari, engi-nari, bamyasi, kecisi, koyunuyla kisacasi insanin kendisini kanitladigi üretimiyle ve yasa-minin ana damarlarindan biri olan denize, körfeze sahip cikmasiyla kendine özgü bir kültür birikimi yaratmis. Sonuc olarak cografyasiyla, iklimiyle, tarihi ve toplumsal yapisi, kültürü, tasi topragi, ürü-nüyle Akdeniz havzasinin ayrilmaz bir parcasi olan Yarimadayi da Urlayi da var eden in-saninin aynasi deniz olmustu. Urlayi en basindan bugünlere tasiyan gecmis binlerce yilin özeti de bu gercegin icinde sakliydi.
