Kim bilir, belki de cehennem insanin kendini bagislayamamasidir.
Ask sandigimiz bagliliklar, gercekte bizi kendine tutsak eden bagimliliklarimiz midir
Tarik Tufan, insanin icindeki bu büyük catismanin kapisini aralayarak askin yersiz yurtsuzluguna dair sarsici bir hikaye anlatiyor.
Akademisyen Orhan büyük bir tutkuyla bagli oldugu Firdevsin pesinden umutsuzca kosarken, bir yandan kendi gecmisindeki travmalarla diger yandan Firdevsin bir baska adama duydugu hastalikli askla mücadele etmektedir. Gece yarisi aldigi telefonla kendini sayfiye kasabasi Saklikuyuda bulur. Gecmiste hastane olarak kullanilmis, Osmanli sarayinin ve Istanbul zenginlerinin sirlariyla dolu eski bir köskün odasina yerlesir. Hatiralarina hapsolmus Defneyle ve diger komsulariyla tanisan Orhan, onlarin yarali hikayelerine ortak olurken, kendini buraya sürükleyen kaderi anlamaya calismaktadir. Firdevsin birden ortadan kaybolmasiyla icine düstügü merak, nefes kesen bir sonla cevap bulur.
siklara Yer Yok, gerceklikle hayalin ic ice gectigi olaganüstü bir ask ve tutku hikayesi.