Meksikali yazar Julin Herbert, ölüm dösegindeki annesinin
basinda beklerken ilk cümlesini kuruyor romaninin. Derin
otobiyografik izler tasiyan Mezar Sarkisi, yazarin kendi yasamina
bir agit, anneye bir veda mektubu, edebiyata, bahtsiz ülkesine ve
20 yüzyila sert ve ironik bir elestiri olarak okunabilir.
Hayat kadini bir anne ve onunla tüm cocuklugunu Meksikanin bir
ucundan digerine sürüklenerek geciren oglu... Yillar sonra roller yine
degismiyor. Son günlerini kanser kogusunda yasamakta olan anneye
yine oglu eslik ediyor. Hastane odasinda günler geceler boyu annesinin
hasta yataginin basucunda hayatiyla hesaplasma icine giriyor ogul.
Fark ettigi ilk sey, annesini düsündügünden cok daha fazla sevdigi ve