Türkiyede ortaögretimin, özellikle de liselerin, 1950lerle beraber gelip girdigi ve bugün de süren bir cikmazi sudur Tarih, felsefe, sosyoloji, edebiyat ve sanat gibi kültürün temel konularinda, genclere -hemen hemen- hicbir sey verilmiyor; ögrencilerin kafalarina yalan yanlis, abuk subuk, ipe sapa gelmez birtakim seyler tikistiriliyor.
Egemen siniflarin bir oyunudur bu
Amac da ne yapip edip genclerin uyanmasini engellemektir.
Isler öylesine tezgahlaniyor ki, daha liseden baslayarak genclerin gözlerinin önüne bir duman perdesi cekiliyor; icinde yasadiklari caga ve topluma yabancilastiriliyor.
Liselerden üniversite ya da yüksekokullara bu durumda gelen ögrencilerle bir kültürel diyalog kurabiliyor ve bir kör dövüsü dür gidiyor. Bu kitap, iste bu oyunu bozmak icin yazildi. Söyleyeceklerini de, bir uygarlik tarihi nin zemininde ve cagdas tarih in cercevesi icinde söylüyor.
Tek kelimeyle cagini tanitarak.
Kültür; cagini tanitip bilinclendirmiyorsa, laf yiginidir.
Basta genclere seslense de, temel kültüre merakli herkesin
ögrenecegi var bu kitaptan. Okuyun göreceksiniz