Gelmis gecmis en büyük iki imparatorluga baskentlik yapmis kadim sehir Istanbulun kiymetini cok iyi bilen ve onun zengin tarihinin her dönemini adeta ruhunda hissederek arastiran Haldun Hürel, bu kitabinda bizleri eski Istanbula dogru unutulmaz bir yolculuga cikariyor
900lü yillarin geleneklerine göre imparatorlarin bazi kutsal günlerde 12 yoksul kisinin ayaklarini yikamalarina...
Osmanli Imparatorlugu döneminde sarayin kuytu koridorlarinda fisiltilarin arasinda dolasmaya...
Öldürülmekten son derece korkan sultanlarin asiriya kacan önlemlerini ögrenmeye...
Mezarliga bakan sira sira evlerin bulundugu daracik sokaklarda yasayan ölümle barisik mütevazi insanlarin hayatlarina tanik olmaya...
Fetih zamaninda sur kapisindaki heyecani hissederek, günümüzde surlari cöplük gibi kullanan zihniyetin farkinda olmaya...
Hülasa Istanbulun simdiki halini görenler eskisini de görmeye hazir mi