Size bir hikaye anlatiliyor bu kitapta;
Sehirlerin kaldirim taslarinin arasina sikismis, topraga hic erisemeden, yeserip, filizlenip göge dogru hic yükselemeden kurumus, ufalanmis, toza dumana karismis cocuklarin öyküsü.
Hissizce önlerine attigimiz demir paralarla, demirden adamlara, kadinlara cevirdigimiz evlatlarin hikayesi...
Lakin önce,
Bir gece vakti, en ürperdigin anda isiklari kapat, kapat ki karanligi anla
Cigerlerini donduran bir ayazda soyun, sogugu bir güzel tanimla.
Atma o doyurucu son lokmayi agzina, gercek acligi hatirla
Gör, hisset, anla...
Ama korkma diyor yazar.
Biz seninle istersek, tohumu topraga kavusturur, yagmuru üstüne indirir, yesil filizleri göge dogru yükseltiriz.
Size bir hikaye anlatacagim.
Uyan ey sehir
Paylasacak koca bir hikayemiz, kuracak sicacik bir hayalimiz var diye de ekliyor.
Korkmuyor ve üsümüyordu. O gecenin masalinda, annesinin kollarinda kalip, uyur uyanik eski hayallere kapildi. Annesi, Muzo, Vedat, Asli, Saime Teyze, ihlamur, yesil sabun kokusu, hayaletli gardrobu, catisi damlayan eski evi, icindeki kirik penceresi... Sahi, kanamamis miydi hala ici