Günümüzdeki Batinin medeniyet iddialari ve bunu savas yoluyla yayma hedefleri yeni bir olusum degil. Bu hedefler, Hacli Seferleri ile baslayan yaklasik 1000 yili askin bir süreci icermektedir. Hacli
seferlerini en az okuyan tarihciler bile, batinin Türkler ve Müslümanlar hakkindaki düsüncelerinin
ilgincligine takilip kalmaktan kolay kolay kurtulamazlar. Batinin bu konudaki genellemeleri, muhtelif
Hacli kaynaklarinda apacik görüldügü icin bu sözleri söyleme cesaretini kendimizde bulmaktayiz.
Fakat, bunlarin anlasilmasi icin, Hacli kaynaklari hakkinda yapilan arastirmalar, Türk tarihciliginde
cok yetersizdir. Bizim Hacli seferlerine olan alakamiz, daha ziyade tarihin dinler ve medeniyetler
catismalari sorunlarinin büyük oranda günümüze de yansimis olmasindandir. Hemen hemen her batili
fikir babasi aslina rüc ederek, Hacli seferlerinin altin cayirlarinda gayet emin ve sakin bir sekilde
karinlarini doyurmaktadir.
Bati dillerinde Gesta Francorum adiyla yayinlanan bu yazari mechul Hacli tarihi, bu sahada
kaleme alinan tüm calismalarda birinci el kaynak eser kullanilmistir ve kücük hacmine ragmen Hacli
seferleriyle ilgilenenlerin mutlaka faydalanmalari gereken bir eserdir.