Kartal bakisina erismek herkesin elindedir; fakat emek ister. Akil denilen nükleeri, sürekli olarak aksiyoner kilmak ister. Yalanlarin ve yanlislarin reaktörü olabilmek icin... Düsünsel bir devinimle icselligini ve cevreni aydinlatmak icin tutundugun atomlari parcalamak, dokunulmaz sandigin yapilari sökmek ister. Evet, gercegi iskalamak icin söylencelere
inanmak kafidir. Fakat gercegi yakalamak icin gercegin atomlarini önce parcalamak, yapisini sökmek, sonra parcalari yeniden birlestirip yeniden yapilandirmak gerekir. Yani gercegi yakalamak icin yeni bir gercek yaratmak
demektir. Ama yaratmak zahmetli istir. Riskli istir. Cesaret ister. Emek ister. Rahatsizlik duymak ister. Aleyhinde koparilacak olan firtinalar karsisinda granit bir heykelcesine dimdik durabilmek ister. O yüzden kartal bakisina erismek kanli bir libastir. Tembellerin, cesaretsizlerin, konformistlerin boyuna uzun gelir. Genel olarak tembel, cesaretsiz ve konformist oldugumuz icin yaratamiyoruz. Yaratamadigimiz icin, bu kusurumuzu yok ederek gizlemeye calisiyoruz. Ocaklari söndürerek, yasamlari karartarak...