Bir Ölümcül Oyun...
Karli bir kis günü... Istanbul sisler arasinda. Susmus Dingin Karlar altinda. Lakin Ruhum buz tutmus dizelerini tek askim dedigi kalbinde ki Deniz e yazmisti. Catiskilar icinde kivranmaya devam etti... Ben serseri ruhlu adamin tekiyim. Her ne kadar hukukcu olsam da Ne yani hukukcular serseri ruhlu olamaz mi Diye serzeniste bulundu Av Nezih Metinol. Kalbine dokunan gri zamanlar yüzünden bir bilinmezlik sorunu yasiyordu. Ona bu devinimi yasatan ugradigi bir suikastti. Saatler 1645i vurdugunda ise baska boyuta gecmis Ismicad Sehrinin Kolluk Adliyesinin koridorunda yürüyordu. Acil Fenerinde büyük bir fanusun icine cekildiginin farkinda bile degildi. Acil Fenerinde aslinda durum cok acildi. Zincirli sandiktan cikan Ejderha basli kötülükcülügü- iyilikciligi karsisina alip, korkusuzca carpisacagini bilmis olsa, sonunda karari ancak söyle olabilirdi. Bu ölümcül bir oyun. iyilikci ruhumu buna alet ettiler, asla müsaade etmemeliydim. Bu bir zafiyettir derdi. Hakikatler yazilan satirlar arasinda bir sir gibi gizliydi. Ve aslinda ama hicbir ama hicbir sey göründügü gibi degildi...