Is basindaki bilimciler, laboratuvarda yapilan deneylerin nasil zahmetli bir mesai anlamina geldigini bilirler. Bilimciler zamanlarinin cogunu ayar yapmakla, tasarlamakla, pürüzleri gidermekle, siradan sorunlari cözmekle, para ve destek bulmak icin rica minnet etmekle gecer. Bilim, cogunlukla, yapabildiklerimizin ya da bildiklerimizin üstüne yavas yavas eklemeler yapmaktan ibarettir. Fakat ara sira, öngörülemez bicimde ama kacinilmaz olarak öyle bir hadise gerceklesir ki, yeni bir icgörü billurlasir ya da dünyayi algilama bicimimiz yeni bir hal alir. Bizi kafa karisikliginin hükmettigi durumdan cekip cikarir, ilave bir soruya yer birakmaksizin, dogrudan, neyin önemli oldugunu gösterir ve dogayla ilgili fikirlerimizi dönüstürür. Bilimciler bu gibi anlara Sgüzel deme egilimindedir.
Bir deneyin güzelligi unsurlarini nasil dile getirdiginde saklidir. Eger güzel bir deney birtakim sorular doguruyorsa, bu sorular deneyin kendisinden ziyade dünyayla ilgilidir.
Elinizdeki kitabi, özel bir galeri sayabilirsiniz. Bu galeride, her biri özgün tasarima, ayri malzemelere ve benzersiz cazibeye sahip, nadir bulunan güzellikte parcalar var. Bu deneyler zaman sirasina göre dizildi. Bu yaklasim, bilimin neredeyse 2500 yillik yolculugunun enginligine dair güclü bir his uyandiriyor. Bu liste bizi, dünyanin temel nitelikleri hakkinda kaba tahminler elde etmenin bilimin acil meseleleri oldugu bir devirden alip, bilimcilerin atomun ve bilesen parcaciklarinin özelliklerine dair hassas ölcümler yapmaya basladigi bir caga götürüyor. Günes saati ve egik düzlemler gibi ev yapimi basit aletlerin devrinden, ileri aygitlarin kullanildigi bir devre götürüyor. Bilimcilerin genellikle tek baslarina calistigi bir devirden, cogunlukla yüzlerce kisiden olusan ekiplerle calistiklari günümüze getiriyor. Alanin en ilginc simalarindan bazilarinin kisiliklerine ve yaratici düsünce tarzlarina göz atmamizi sagliyor.