Binbir Gece Masallari, kadinlarin vefasiz ve sadakatsiz olmadiklarini kanitlamak icin anlatilirken, Binbir Gündüz Masallari ise erkeklerin vefasiz olabilme olasiliginin düsünülmesinin bile yanlisligini dogrulamak icin anlatilmistir. Masallarin kurgusu bu ilk neden üzerine tasarlanmistir. Gelismeler iyinin, güzelin, dogrunun ve haklinin üstün gelmesi dogrultusundadir. Her ikisinde de amaclanan, toplumun temel yapisinda cekirdek konumunda olan ailedeki eslerin, vefa ve sadakat baglaminda, dirlik ve düzenlerini sürdürebileceklerini anlatmaya yöneliktir.
Binbir Gündüz Masallari, tipki Binbir Gece Masallari gibi kültür mirasimiz icin oldukca tanidik olmasina karsin; günümüzde Türkceyi Latin harfleriyle okuyup yazan insanimiz icin yabancidir. Her gecenin bir gündüzü oldugu kesinliginin yaninda, Binbir Gecenin de bir Binbir Gündüzü olmamasi dogal karsilanabilir mi
Hindistan, uygarliklarin baslangic yeri olarak gösterilirken ayni türden yaklasimlar masallar icin de söz konusudur. Binbir Gece ve Binbir Gündüz Masallari iste bu yargiyi dogrular gibidir. Fakat masallarin gectigi yerler acisindan bakildiginda, uygarliklarin yogruldugu Ortadogunun konumunun ayricaligi ve üstünlügü masallar icin de ayni sansi vermektedir.
Binbir Gündüz Masallarinin cikis yeri Hindistan olarak gösterilmesine ragmen, masallarin sergilendigi cografya Ortadogu merkezlidir. Misir ile Cava adalari arasinda cekilecek bir cizgide Bagdat odak noktasidir. Bu, Binbir Gece Masallari icin de böyledir. Kahire, Sam, Kesmir, Kandahar, Kazan, Tataristan, Isfahan, Basra, Musul vb yerlesim yerleri masallarin gectigi ve kahramanlarinin aylar süren seyahatlerinde dolastiklari yerlerden sadece birkacidir ve anlatilan olaylarin agirlik noktasi olan yerler görünümündedir.